MenuClose Menu

Türkiye‘nin yeryüzü şekilleri ve Jeolojik özellikleri




Türkiye‘nin yeryüzü şekilleri ve Jeolojik özellikleri07.01.2024Kategori : Türkiye Coğrafyası

Yeryüzü Şekilleri:

Şekil ve biçim bakımından Alp-Himalaya sistemi özelliği gösteren Türkiye, 3. jeolojik devirde (tersiyer) karalaşmıştır. 1. zaman başlarında (paleozoik) yeryuvarlağının kuzey ve güneyinde daha önce kıvrılmalarla meydana gelmiş iki büyük kara kütlesi vardı.

Kuzeydeki kıt'a çekirdeği, Fenna Sarmatia, güneydeki kıt'a çekirdeği ise Gondwana idi. Bunlar arasında Tetis adı verilen büyük bir okyanus uzanmakta idi. Bugünkü Türkiye'nin yeri de bu deniz alanı içinde idi. Kit'a çekirdeklerinin dış kuvvetlerce aşındırılması sonucunda taşınan tortullar deniz çanağının içinde birikerek kalın yatay tabakalar meydana getirmiştir.

Sığlaşan deniz çanağı boyunca bu iki kıt'a çekirdeği, kit'aların kayması görüşüne göre yaklaşmıştır. Kuzeydeki güneye, güneydeki kuzeye doğru kayarken Tetis denizi çanağı içindeki tortullar kırılarak su üstüne çıkmıştır. 

1.jeolojik devirde Tetis denizi üzerinde adalar halinde Türkiye'nin şu bölümleri yer almıştır: Kırşehir, Saruhan-Menteşe, Elmadağı, İdris Dağı, Bolu Dağı, Sivrihisar-Mihalıççık, Emirdağ, Ilgaz, Yıldız (Istranca), Kocaeli-Zonguldak.

Bu devirde (karbonifer) hüküm süren sıcak ve nemli iklim, karaların büyük ormanlarla kaplanmasını sağlamıştır. Bu bitkiler, Zonguldak çevresinde olduğu gibi, maden kömürünün teşekkülünü hazırlamıştır.

2. jeolojik devirde, daha önce teşekkül eden karalar, dış kuvvetlerce aşındırılmış ve peneplenler halini almıştır. Deniz yüzeyine yaklaşacak kadar aşındırılan yerlerde, bu devirde, deniz seviyesinde meydana gelen hafif bir yükselme sonucunda, 2. zaman tortulları birikmiştir. Deniz dibinde biriken tortullar, dönemin sonlarına doğru kıvrılarak yeni sıradağları oluşturmuşlardır.

Anadolu'nun kuzeyindeki kıvrımlar 2. jeolojik devrin sonlarında meydana gelmiştir.

3. jeolojik devirde Alp-Himalaya kıvrımları, eski kıt'a çekirdeklerinin birbirine yaklaşmaları sonucunda meydana çıkmıştır. Avrupa'nın güneyinden doğuya doğru uzanan bu kıvrımların bir kolu, Karpat, Balkan dağları, Kuzey Anadolu dağları, Elbruz dağları yoluyla Himalayalar'a ulaşırken öteki kolu Balkan Yarımadası'nın batısında uzanan Dinar ve Pindus dağları ile Mora'ya, oradan Girit, Rodos adalarıyla Güney Anadolu dağlarına (Toroslar) ve Zağnos sıralarıyla Himalayalar'a ulaşıyordu. 

Bu kıvrımlar 3. jeolojik dönemin ortalarında dış kuvvetlerce aşındırılarak peneplen halini almışlardır. Aşındırmanın çok yoğun olduğu bu dönemde Karadeniz'in bulunduğu alanda az derin ve tuzluluk oranı düşük bir iç deniz vardı. Torosların bulunduğu sahada sığ denizler yer alırken İç Anadolu Bölgesi ve Ege Denizi'nin bulunduğu alanlarda tatlı su gölleri bulunuyordu. Türkiye'nin yüzey şekilleri gerçek kimliğine 3. jeolojik dönemin sonlarıyla 4. jeolojik dönemin başlarında kavuşmuştur. Bu hareketler esnasında bütün Anadolu yükselmiştir. Anadolu Yarımadası'nın kuzey ve güneyinde kalan kıyı dağları ile doğu bölgesi bu hareketlerin etkisiyle yükselirken iç kısımlar çukurlaşmıştır.

Yine bu hareketler Anadolu'nun bazı kısımlarında kıvrımlara, kırılmalara yol açtı. Bu olayları çökmeler ve püskürmeler takip etti. 4. dönemde vukua gelen püskürmelerle bugün sönmüş yanardağlarımız meydana gelmiştir. Bunlar, Ağrı, Süphan, Nemrut, Karacadağ, Hasandağı, Karadağ, Erciyes ve Kula volkanlarıdır.

Denizler

Ege Denizi'nin
olduğu yerde Egeit denilen bir kıt'a vardı. Bu kıt'a çöktü ve Akdeniz' in suları istila ederek Ege Denizi'ni meydana getirdi. Kıt'anın yüksek yerleri ise adalar halinde su üstünde kaldı. Eski akarsu vadileri olan Boğazlar da bu dönemde açıldı. Marmara Denizi'nin kapladığı alan biraz daha alçalarak tamamen sularla kaplandı. Boğazlar vasıtasıyla Akdeniz'le Karadeniz birbirine bağlandı. 4. jeolojik devirde meydana gelen iklim değişiklikleri ile yeryüzünün bir kısmı buzul istilasına uğradı. Türkiye'de az görülen buzullara en fazla yüksekliği 3000 m. yi geçen yerlerde rastlanır. Türkiye arazisinin henüz tam istikrara kavuşmamış olduğu anlaşılıyor, sık sık meydana gelen depremler bunun göstergesidir.

Türkiye'nin fiziki haritasına bakıldığı zaman dağların geniş alanlar kapladığı görülür. Bununla beraber ova, yayla gibi düzlükler de oldukça fazladır. Türkiye'nin göze çarpan en önemli özelliği yüksekliğidir (Ortalama yükseklik 1132 m.)dir.

Türkiye topraklarının yüksekliklere göre dağılımı şöyledir:

Yükseklik (m.)

0-500
500-1000
1000-1500
1500-2000
2000 m'den yüksek

Ülke Yüzölçümündeki Oranı (%)

17,5
27
30
15,5
10

Türkiye'nin yüksek bir ülke olmasının sebepleri arasında yeni jeolojik devirlerde ortaya çıkan  tektonik yükselmeler ile volkanik püskürmelerin meydana getirdiği yığılmaların da rolü olmuştur. Türkiye'nin ortalama yüksekliği (1132 m.) kıt'alarla mukayese edildiğinde hepsinden yüksek olduğu görülür.

Asya 1010 m., Avrupa 300 m., Avsutralya 350 m., Güney Amerika 580 m., Kuzey Amerika 715 m., Afrika 650 m. Trakya Anadolu'ya nazaran daha az yüksektir; Anadolu'nun ortalama yüksekliği 1162 m, Trakya'nın ortalama yüksekli ği 180 m'dir. Yükseklik, yalnız dağlarda değildir, bazı ova ve yaylalar da yüksektir. Doğu Anadolu Bölgesi'nde bazı ovaların yüksekliği 1.500 m'yi aşar. Erzurum Ovası 1950 m., Başkale Ovası 2400 m.
Türkiye yüzey şekillerinin diğer bir özelliği, dağların Alp kıvrımları sistemine bağlı kıvrımlar olarak Anadolu Yarımadası'nın uzanışına paralel yüksek ve devamlı sıralar oluşturmalarıdır.

Türkiyede'ki Dağlar ve Özellikleri

Karadeniz kıyısı boyunca Kuzey Anadolu Dağları, Akdeniz kıyısı boyunca da Güney Anadolu Dağları veya Toroslar denilen sıra dağlar uzanır. Doğuya doğru birbirine yaklaşan bu kıyı sıradağları ülkenin en yüksek bölgesi olan Doğu Anadolu Bölgesi'ni teşkil ederler. 

Batı Anadolu'da ulaşımı engellemeyen dağların yükseklikleri de fazla değildir. Batı Anadolu kıyı şeridinde dağlar denize dik uzanırlar. Bunların yüksekliği 2000 m. civarındadır. Dağlar arasında oluk şeklinde  vadiler vardır. Kıyı çok girintili çıkıntılıdır. Kıyı gerisinde İç Anadolu yaylaları yer alır. İç Anadolu'da yükseklik 800-1000 m. dir. Yayla ve ova düzlükleri hakimdir. Güneydoğu Toros kavsinin güneyinde ortalama yüksekliği 500-800 m. arasında değişen Güneydoğu Anadolu Bölgesi yer alır. Toroslar'ın batı ucunun kuzeyinde İç Batı Anadolu eşiği denilen dağlık bölge yer alır. Afyon-Kütahya-Uşak illerini içine alan bu dağlık bölge 1200-2300 m. yüksekliktedir, İç Anadolu'yu deniz tesirlerine kolları kapatır. Buradan çeşitli dağ Marmara ve Ege denizlerine doğru uzanır. Türkiye'de yükseklikler batıdan doğuya doğru artar. Doğuda Tunceli dağ düğümünden sonra Doğu Anadolu Bölgesi'nin yüksek düzlükleri başlar ki 2000-2500 m. arasında değişen yaylalardır.

Türkiye'de alüvyonlu alçak ovalar azdır. Toplam yüzölçümünün % 10'u kadardır; 0-250 m. yüksekliktedir. Bu az yüksek ovaların başlıcaları da kıyılarda toplanmıştır Çukurova, Büyük Menderes, Bafra, Çarşamba ovaları gibi.
Kuzey Anadolu Dağları 1200 km. uzunluğunda ve 80-100 km. genişliğinde bir şerit halinde uzanmakla beraber tek bir sıra halinde değildir. Bazı çukur alanlarla birbirinden ayrılmış birkaç sıra meydana getirir. Doğuya doğru denize çok yaklaşır ve adeta bir duvar gibi uzanır. 

Batıda ise denizden uzaklaşır, denizle sıradağlar arasına alüvyon ovaları ve kıyı ovaları girer. Kuzey Anadolu Dağları'nın zirvesi Kaçkar Dağı (3932 m.)'dır. Üçdoruk Tepesi (3709 m.), Şevval Tepe (3371 m.), Bulut Dağı (3562 m.), Hunut Dağı (3580 m.), Güngörmez Dağı (3523 m.), Kuşdilli Tepesi (3433 m.) Çoruh ağzından batıya doğru ilerliyen Dilek Dağları'nın diğer önemli yükseklikleridir. Kaçkar ve Üçdoruk tepeleri volkan konileridir. 

Dilek Dağları, batıya doğru Haldizen Dağları, (Kırklar Dağı, 3552 m), Soğanlı Dağları (Pölüt Dağı, 2879 m.), Kalkanlı Dağları (Çakırgöl Dağı, 3082 m.), Gümüşhane Dağları (Alitaş Tepe, 2572 m), Giresun Dağları (Kılıçlar Dağı-Karagölbaşı, 3039 m.), ile devam ederler.


Kayseri Erciyes Dağından bir görünüm..

Çoruh ağzından Melet çayı vadisine kadar 400 km. uzunluğunda ve 40-60 km. genişliğinde bir sıradır. Bu dağların güneyinde Çoruh vadisi ile Kelkit vadisinin yukarı kesimi yer alır. Doğudan batıya doğru Yalnızçam Dağları (Devedağı 3202 m), Kargapazarı Dağları (3048 m), Mescit Dağları (Mescit Dağı, 3229 m.), Kop Dağları (Bakdülü Depe, 2918 m.), Otlukbeli Dağları (Coşan Dağı,2975 m.) uzanır.


Ulaşıma mani olan bu dağlar bazı geçitlerle aşılır. Rize-Erzurum arasında Ovit Dağı Geçidi (2600 m.) Gölyurt Geçidi (2360 m.) Trabzon-Gümüşhane arasında Kalkanlı Geçidi (Zigana Geçidi, 2032 m.), Gümüşhane- Erzurum arasında Kop Geçidi (2305 m.) en önemlileridir. Milletlerarası E- 390 numaralı karayolu Kalkanlı ve Kop geçitlerinden aşar.

Bunlar Doğu Karadeniz dağlarıdır. Giresun'un batısında Orta Karadeniz Bölümü dağları başlar. Doğu Karadeniz'in aşılması güç yükseklikleri yerini 2000 m. civarında yükseklikte kıyıdan içerlere doğru uzanan dağlara bırakır. Bölümün en meşhur sırası Canik Dağları'dır (Aydoğan Tepe, 1971 m.). Ordu ile Kızılırmak'ın aşağı çığırı arasında uzanan Canik Dağları'nın yanı sıra bu bölümde Akdağ (Amasya, 2061 m., Tokat, 1961 m.), Sakarat Dağı (Cami Tepe 1956 m.), Deveci Dağları (Deveci Tepe 1907 m.) gibi orta yükseklikte dağlar vardır.

Daha batıda Batı Karadeniz Dağları yer alır: Küre veya İsfendiyar Dağları (Yaralıgöz Dağı 2019 m.), Ilgaz Dağları (Küçük Hacettepe 2546 m), Köroğlu Dağları (2499 m). Karadeniz dağları batıda Kocaeli Ya- rımdası'nda kaybolur. Çatalca Yarımadası'ndan itibaren yükselen ve Trakya'nın kuzeyini kaplayan Yıldız Dağları'nın en yüksek noktası (Mahya Tepesi) 1031 m.dir. Marmara Bölgesi'nin en yüksek yeri Uludağ (2543 m)'dır. Trakya'da Keşan-Gelibolu arasında Korudağı (676), o bölümde dikkati çeken bir yükseltidir. Kocaeli Yarımadasının güneyinde Samanlıdağ Yarımadası'nda Samanlı Dağları üzerinde Keltepe 1601 m. yüksekliğe erişir. Marmara Bölgesi, Türkiye'nin en az yüksek bölgesidir.

Ovalar, nehirler ve gölllerin özellikleri

Batı Anadolu'da Asıl Ege Bölümü, Marmara Bölgesi'nden sonra Türkiye'nin en az yüksek bölümüdür. 

Yüzey şekilleri bakımından da öbür kıyılarımızdan farklı olarak bu bölümde dağlar doğu-batı yönlüdür ve denize dik uzanır. Bunlar arasında çöküntü hendekleri görülür. Dağları birbirinden ayıran çukur alanlar kuzeyden güneye doğru  Havran Çayı, Bakır Çayı, Gediz Nehri, Küçük Menderes Nehri ve Büyük Menderes Nehri ile bunların vadileridir.

Bu dağların yüksekliği 1000-1500 m. arasında değişir. Arada 2000 m. civarında zirvelere rastlanır. Soma Dağı (Belpınar Tepe, 1111 m), Çal Dağı (Ay Sekizi Tepe 1034m), Görenez Dağı (Yayla Tepe 1280 m), Simav Dağı (Ziyaret Tepe 1800 m), Kaz Dağı (1774 m), Madra Dağı (1344 m)., Yunt Dağı (Nemrut Kale Tepesi (1075 m), Yamanlar Dağı (1076 m), Manisa Dağı (1513 m), Bozdağlar (2159 m), Aydın Dağları (1819 m), başlıca yüksekliklerdir. Büyük Menderes vadisinin güneyinde Menteşe dağlık bölgesi vardır.

İc Batı Anadolu Eşiği'nde Emirdağı (2307 m), Sandıklı Dağları (2247 m), Murat Dağı (2309 m), Şaphane Dağı (2120 m), Eğrigöz Dağı (1931 m.) başlıca zirvelerdir.

Toros Dağları veya Güney Anadolu Dağlar, Akdeniz Bölgesi'nin omurgasını teşkil eder. Doğu-batı yönlü aşılması güç bir duvar halindedir. Bazı geçitlerle aşılır. Üç kısımda incelenir: Batı Toroslar (en yüksek noktaları Akdağ 3014 m, Beydağları Akdağ 3069 m), Orta Toroslar (Aladağları- Demirkazık Tepesi 3756 m, Bolkar Dağları-Aydos Dağı 3480 m), Doğu Toroslar (Hakkari Dağları-Uludoruk 4135 m, Nurhak Dağı 3081 m, Berit Dağı 3027 m.) (bk. Toros Dağları).

Batı Toroslar'ın Antalya körfezinin kuze yinde birbirine yaklaştıkları yere Göller Bölgesi adı verilir. Beyşehir, Eğridir, Acıgöl, Burdur gölleri buradadır.

Antalya, Göller Bölgesi'ne Çubuk Boğazı Geçidi ile bağlanır. Beydağları üzerinde Gölcük Beli Geçidi diğer önemli bir geçittir. Kalkerli arazinin hakim olduğu Batı Toroslar bölgesinde karst topoğrafyasının (düden, obruk, mağaralar, yeraltı dereleri gibi) güzel örnekleri görülür.

Orta Toroslar, Bazat, Gülek, Tekirbeli, Sertavul gibi geçitlerle aşılır. Doğu Toroslar'ın güneyinde yer alan Güneydoğu Ana- dolu düzlüklerinin ortasında Karacadağ volkanı (Baytepe 1938 m) yükselir.
Kuzeyden ve güneyden yüksek dağ sıraları ile kuşatılmış ve denize kapatılmış olan İç Anadolu Bölgesi'nin ortalama yüksekliği 1000-1100 m. dir. Geniş düzlüklerden ibaret bir yayla görünümündedir.

Bölgenin zirvesi Kayseri'de Erciyes Dağı (3917 m)'dir. Erciyes'in dışında Anadolu yaylası üzerinde yer alan başlıca yükseklikler, Eskişehir kuzeyinde Sündiken Dağları (1770 m), güneyinde Türkmen Dağı (1826 m). güneydoğusunda Sivrihisar Dağları (Arayıt 1819 m). Ankara'nın güneydoğusunda Elmadağ (1862 m), kuzeydoğusunda İdris Dağı (1992 m), kuzeyinde Mire Dağı (1835) m), batısında Ayaş Dağları (Abdüsselam Dağı 1610 m), Konya'nın doğusunda Hodul Baba Dağı (1764 m), Sivas'ın güneyinde Tecer dağları (Beydağı 2802 m). kuzeydoğusunda Kızıldağ (3025 m), kuzeyinde Çeltek Dağı (2067 m), batısında Akdağlar (Karababa Dağı 2327 m)'dir.

İç Anadolu'da birçok volkan yer alır. Konya ovasının güneyinde Karadağ (2288 m), Erciyes'e doğru sıralanan Hasandağı (3268 m), Melendiz Dağı (2963 m) bunlardandır. Doğu Karadeniz Dağları ile Doğu Toroslar arasındaki yüksek bölge Doğu Anadolu Bolgesidir. Burası Türkiye'nin en yüksek bölgesidir. Doğu'da sınır üzerinde yükselen dağlarla İran'dan, batıda tedricen alçalan alanlarla İç Anadolu'dan ayrılır yüksek ve engebeli bir yayladır. 

Yeryüzü şekilleri çeşitlilik gösterir. Yüksek yaylalar, çukur alanlar, sıradağlar birbiri içinde sıralanır. Kalker dağlarla volkanlarda göze çarpar. Akdeniz Bölgesi ile İç Anadolu'da görülen karstik şekiller az olmakla beraber bu bölgede de Malatya ve Elazığ yöresinde görülür. Kuzey ve Güney Anadolu dağlarının birbirine yaklaşarak sıkıştırdığı bölgede göze çarpan Kargapazarı Dağları (3048 m). Allahüekber Dağları (3120 m), Dumlu Dağı (3169 m.), Palandöken Dağları (3176 m), Munzur Dağları (3129 m), Mercan Dağları (2742 m), Bingöl dağları, Van Gölü çevresinde yerlerini volkanlara terk ederler. Van Gölü'nün kuzeydoğusunda Büyük Ağ- rı Dağı (5137 m.) Türkiye'nin en yüksek dağıdır. 

Küçük Ağrı (3896 m.), bunun kar- şısında diğer bir volkandır. Bunların kra- terlerine girilemez, lav ve tüfler krateri dol- durmuştur. Van Gölü'nün batısında Nemrut Dağı (2828 m), kuzeyinde Süphan Dağı (4058 m), Aladağ (3356 m), Tendürek Dağı (3660 m) volkan konileri yükselir.
Ovaların kapladığı yer Türkiye'de 190.000 km'dir. Türkiye yüzölçümünün dörtte biri kadardır. Bunların ekonomik değeri büyüktür. Geniş ölcüde nüfus toplayan bölgelerdir. Bunlar kıyı bölgelerinin alçak ovaları (denizden 100-150 m) ve iç kısımların yüksek ovaları olmak üzere ikiye ayrılır.

Güneyde Çukurova, Amik Ovası, kuzeyde Çarşamba, Bafra ovaları, kuzeybatıda Bolu, Düzce, kuzeydoğuda Tokat, Zile, Artova, Amasya ovaları, Marmara Bölgesi'nde Bursa, Balıkesir, İnegöl, Yenişehir, Manyas, Karacabey, Adapazarı, Ergene ovaları, Ege Bölgesi'nde Büyük ve Küçük Menderes, Gediz, Bakır Çayı alçak ovalardır. Yüksek ovalar İç Anadolu, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ovalarıdır. Bunların en büyüğü Konya-Ereğli ovasıdır. Bu ova Türkiye'nin de en büyük ovasıdır. Denizden 1000 m. yükseklikte olup genişliği 7780 km2 dir. Eski bir gölün tabanını teşkil eden ova, Türkiye'nin hububat deposudur. 

Eskişehir ve Ankara ovaları İç Anadolu'nun diğer ovalarıdır. Erzincan Ovası (1200 m. yükseklikte 560 km2), Muş Ovası (1450 m. yükseklikte 1650 km2) Erzurum Ovası (1800 m. yükseklikte 850 km2), Malatya Ovası (950 m. yükseklikte 1680 km2) Doğu Anadolu'nun başlıca ovalarıdır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi genel olarak düzlüktür. Harran Ovası (1952 km2) bölgenin en büyük ovası ve Türkiye'nin Konya ve Ankara ovalarından sonra üçüncü tahıl ambarıdır.

jeolojik zamanlarda türkiyetürkiyenin jeolojik oluşumuyeryüzü şekilleri özellikleidağlar-platolar-ovalar



Kategoriler

İlgili Konular

Türkiye Yaban hayatı ve Av Kaynakları

Türkiye Yaban hayatı ve Av Kaynakları

Canik Dağları nerede?

Canik Dağları nerede?

Bodrum nerede?

Bodrum nerede?

Türkiye‘nin Coğrafi Bölgeleri

Türkiye‘nin Coğrafi Bölgeleri

Acıgöl nerede?

Acıgöl nerede?

Aras Dağları nerede?

Aras Dağları nerede?